T.C. Huzur Mahallesi Muhtarlığı
  BU ÜLKEYİ NASIL KAZANDILAR
 
             BU ÜLKEYİ NASIL KAZANDILAR PDF Yazdır  
Kurtuluş savaşımızın fiili bölümü dört yıl kadar sürmüştür. Bu özgürlük savaşında cephedeki askerin; yiyeceğini, giyeceğini, mermisini ve diğer her türlü ihtiyaçlarını yurt içinden temin eden ve getiren ikmal birlikleri vardır. Bu ikmal birliklerinde daha çok fedakar ve cefakar kadınlarımız ve çocuklarımızda görev almıştır. İkmal faaliyetlerini yürüten konvoylarla ilgili önemli birkaç olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

- Albay Hulisi ATAĞ’ın ikmal kafilesinde görevli olan bir kadınımız hastadır ve yere düşmüştür. Ölmek üzeredir. Alb. Hulisi sorar “Bacım bana adını söyle seni tarihe yazdıracağım” dediğinde aldığı cevap “Adımı ne yapacaksın A oğul, yaz benim adım Anadolu” der.

- Diğer bir ikmal kafilesinin komutanı Mustafa Necati bey anlatıyor; yer Kütahya sırtları, sıcaklık -30’C ve kar yağıyor. 75-80 yaşlarında bir ninenin kafiledeki kağnısının üzerindeki mermilerinin üstü yorgan ve battaniyelerle örtülü. Nine yazlık pazen ile kağnısının yanında yürüyor. Kafile komutanı “ nine hava çok soğuk, kar yağıyor bari şu yorganı sırtına alsana yoksa hasta olacaksın” dediğinde aldığı cevap “ dokunma ona o millet malıdır, nem kapmasın. Ben bir ölürüm ama onunla binler doğacak binler. Hayır oğlum hiç üşümüyorum, hiç de soğuğu duymuyorum, düşman bu topraklara girdi gireli bilakis benim içim yanıyor a oğul, içim yanıyor.

- Mustafa Kemal’in kurtuluş savaşında tanıdığı Ayşe hatun’u kafile komutanı şöyle anlatır. Ayşe hatun (Tayyibe) kurtuluş savaşında kafile ile cepheye omzunda mermi götürüyor. Sekiz aylık tek kızı da kucağında. Düşman devriye kolu yanlarından geçiyor, kızı ağlamaya başlayacak, Ayşe hatun ölümü değil cephaneleri düşünerek kızını sesi çıkmasın diye bağrına bastırıyor. Düşman devriyesi gittiğinde bakıyor ki kızı şehit olmuş. Çocuğunu yol kıyısındaki tümseğe yatırıyor ve üzerine Türk bayrağını örtüyor. Şehit kızının karşısına geçip “canımın içi kızım, sen yüzlerce, binlerce yıl sonra doğacak Türk çocukları için şehit oldun.

Bu benim içinde senin içinde bir şereftir. Yeter ki vatan sağ olsun diyor. Vazife namustur düşüncesiyle biricik yavrusunu yol kenarında bırakarak cephanesini omzuna alıyor ve cepheye giden kafilesinin arkasına tekrar takılıyor. Çocukları, kanları ve canları pahasına bu ülkeyi kurtararak bize emanet eden O fedakar insanlara karşı görevlerimizi yeterince yerine getirebiliyor muyuz? Acaba şehitlerimiz ve gazilerimiz mezarlarında rahat uyuyorlar mı?

                                                                                       Dr. Bekir APAK

 

                                                                                  (Tarih Dr. - E. Kur. Alb.)

                                                                                 HUZUR MAH. MUHTARI

 
  Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol